Amazon Web Services (AWS), Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde bulut bilişimin kullanımı ile ulusal verimlilik ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ölçen yeni bir rapor hazırladı. Raporun çıktılarının açıklandığı günde AWS Türkiye Ülke Müdürü Burak Aydın Habertürk’e özel açıklamalarda bulundu. Yapay zekânın gelişimine vurgu yapan Aydın, “Üretken yapay zekâ internetin keşfi gibi değişim yaratacak. Bazı iş kolları dönüşecek, bazıları ise tamamen yok olacak. Daha fazla teknoloji kullanabilen insanlara ihtiyaç olacak” ifadelerini kullandı.
Dünyanın önde gelen teknoloji firmalarından Amazon, Telecom Advisory Services LLC tarafından gerçekleştirilen ve Columbia Tele-Bilgi Enstitüsü (Columbia Business School) İş Stratejisi Araştırma Direktörü Raul Katz tarafından yönetilen Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde bulut bilişimin kullanımı ile ulusal verimlilik ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi ölçen yeni bir rapor yayınladı.
128 Milyar Dolar Ekonomik Katkı
Rapor, Türkiye’nin bulut kullanımını hızlandırarak önümüzdeki 10 yılda (2023-2033) 128 milyar dolar tutarında ek ekonomik değer elde etme potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor. Ülkenin GSYİH’sine yüzde 0,74 oranında katkıda bulunarak 6,1 milyar dolar ekonomik değer yarattı. Ayrıca, rapor Türkiye’deki kuruluşların bulut kullanımındaki yüzde 1’lik bir artışın ortalama yüzde 0,07’lik bir GSYİH büyümesi ile sonuçlanacağını ortaya koyuyor.
“Bulut’a Dokunmadan İnovasyon Neredeyse İmkânsız”
Habertürk’e özel açıklamalarda bulunan Amazon Web Services Türkiye Ülke Müdürü Burak Aydın birçok inovasyonun çıkış noktası bulut sistemi olduğunu vurgulayarak, “‘Bulut’a dokunmadan inovasyon yapmak, bir şeyi ölçeklendirebilmek ve sürdürülebilir kılmak artık mümkün değil. Covid’le beraber teknolojinin ilerlemesi ve bulut sistemlerine geçiş daha da hız kazandı. Çünkü artık CapEX yatırımı yapmak çok zor, alıp da koca koca serverları bir yere koyup onları sürdürülebilir kılmak insan kaynağının kıtlığında bunu yapmak çok zor. Covid zamanında gördük, bir serverı yurtdışından getirmeye kalktığınız zaman 9 ay sıra veriyorlardı. Buna çip krizi vs. eklenince her şey zorlaşıyor. Şimdi onlar aşağı düştü ancak şimdi tedarik zinciri sorunları sürüyor, bunun 7/24 yaşatılması ve ölçeklendirilmesi problemleri var” ifadelerini kullandı.
“Tarımdan Elektronik Ticarete, Her Alanda Bulut Kullanılıyor”
Bugün, sadece belirli zamanlardaki tepe noktalara göre yatırım yapmanın çok büyük bir lüks olduğunu sözlerine ekleyen Aydın, “Örneğin bir elektronik ticaret sitesi, kasım ayında aralık ayında 7 kat fazla ziyaretçi alacak diye serverları sene başından 7 kat ziyaretçiye göre ayarlamak onların bakımlarını yapıp yaşatmak çok zor. Bugün cloud kullanmayan dikey kalmadı gibi bir şey artık. Tarım mı yapıyorsunuz, artık elektronik tarıma geçildi. Üretim mi yapıyorsunuz, artık üretim bulutla birleşmeden inovasyon yapılamaz hale geldi. Elektronik ticaret siteleri, medya… Oyun sektörü Türkiye’de bulut teknolojilerini kullanarak patlama yaptı. Artık bir oyun yazmak o libraryleri kullanarak, müşterileri dünyanın neresinde olursa olsun ulaşmak ve erişmek bulutsuz olmuyor. Bugün birçok firmanın yerel veri merkezleri (data center) üzerinden hizmet vermekten vaz geçti. Artık tamamen bulut bazlı hizmet vermeye geçtiklerini görüyoruz çünkü onlar için de gidip başka müşterilerin serverları üzerinde çalışan uygulamaları ayakta tutmaya çalışmak çok büyük bir maliyet” dedi.
“Bazen 100 Yılda Olmayan Gelişim Bir Yılda Olur”
Teknolojinin gelişiminin hayatın her noktasını etkilediğini belirten Burak Aydın, “Yolculuk böyleyken yeni teknolojiler de arka arkaya çıkmaya başladı. Blockchain’den bahsediyorduk, şimdi uygulamaları çıkıyor. Metaverse, WEB 3.0’dan bahsediyorduk, şimdi yeni yeni uygulamalar gelmeye başlıyor bu konuda. IoT (Nesnelerin İnterneti) diyorduk. Bu yalnızca lafta kalmadı ve hayatımızın her alanına girmeye başladı. Akıllı saatlerden, gözlüklere, giyilebilen teknolojilere, otomobiller… 5G data trafiğini müthiş noktalara çıkartıyor. Dünyada 38’in üzerinde ülkede kullanılıyor. 180’in üzerinde operatör şu anda 5G’yi kullanıyor. Derken hayatımıza yapay zeka girdi… Bazen yüz yılda hiçbir şey olmaz, bazen bir yılda 100 yıllık gelişim olur. Biz de şimdi o dönemi yaşıyoruz. Bir yılda yüz yıllık değişim oluyor” şeklinde konuştu.
“Üretken Yapay Zekâ İnternetin Keşfi Gibi Değişim Yaratacak”
Yapay zekânın yeni çıkan bir teknoloji olmadığını da vurgulayan AWS Türkiye Ülke Müdürü Burak Aydın, “Aslında uzun bir süredir yapay zekâ hayatımızda vardı, yeni bir konsept değil ama bilgisayar gücünün ve depolamanın yukarıya çıkması ile birlikte artık yapay zekâ uygulama alanları buldu. Yetmedi üretken yapay zekâ (generative AI) müthiş bir ivme ile geliyor. Üretken yapay zekâ internetin çıkışı gibi büyük bir değişimin tetikleyicisi. İnternet nasıl bütün iş modellerini, bütün tüketici davranışlarını, bütün şirketlerin stratejisini değiştirdiyse üretken yapay zekâ da aynı şekilde değiştirecek. Bu çok heyecan verici ve merak uyandırıcı çok güçlü bir hipotez. Şimdiden üretim sektörüne neler katabileceğini, oyun sektörüne neler yapabileceğini hepimiz konuşuyoruz.
“Bazı İş Kolları Dönüşecek, Bazı İş Kolları Yok Olacak!”
AI Meslek gruplarını olumsuz etkileyecek mi? İnternetin çıkışında meslek gruplarının ortadan kalkacağı, insanlara artık gerek kalmayacağı, robotların dünyayı ele geçireceği gibi söylemler olduğunu hatırlatan Aydın, “Bunlar o zamalarda da söyleniyordu, bazı mesleklerin yok olacağı konuşuluyordu. Hatta daha da geriye gitmemiz gerekirse sanayi devriminden itibaren bu durum söz konusu. Otomobiller ilk çıktığında at arabaları ne olacak, seyisler işsiz kalacak, büyük haralara ne olacak? diye konuşuluyordu. Değişim kaçınılmaz bir şey. Mesleklerin yok olması diye düşünmek yerine dönüşmesi olarak görmemiz gerekiyor bunu. Oralardaki insanlar başka meslek gruplarına entegre oldular, kaydılar kendilerini teknoloji doğrultusunda geliştirdiler. Şimdi benzer bir transformasyon göreceğiz. Belirli iş kolları teknolojiyle doğru orantılı olarak dönüşecek, belirli iş kolları da elbette yok olacak! Ama belirli yeni iş kolları da ortaya çıkacak. Bugünün dünyasında insanların teknolojiyi daha yoğun kullandığı bir döneme doğru ilerliyoruz. Kas gücüyle yapılan işler azalacaktır… Bugün teknolojinin geldiği bu üretken yapay zekâ ile çok daha hızlı iş yapabiliyoruz. Teknoloji sayesinde ömrümüz uzadı, insanların iş hayatındaki yetenekleri genişledi.
“Daha Fazla Teknoloji Kullanabilen İnsanlara İhtiyaç Artacak”
Buna karşın, fabrikalarda “mavi yakalı çalışanlara ihtiyaç ortadan kalktı mı” derseniz hayır kalkmadı. Otomasyon artarken, robotlar varken o robotları hayatta tutacak onların bakım onarımını yapacak, onları kodlayacak insanlara da ihtiyaç devam ediyor” açıklamasını yaptı.
“Teknolojiyi Nasıl Kullanırsanız Öyle Karşılık Alırsınız”
Yapay zeka insanları tembelliğe mi itiyor? Günümüzde geldiğimiz noktada yapay zekânın yardımı ile birçok farklı işi yapabiliyoruz. Bu noktada araştırmanın ve okumanın önemi de geri planda kalabiliyor. Acaba yapay zekâ insanları tembelliğe itiyor mu düşüncesi de hakim. Bu gelişmeler konusunda da yorumlarını paylaşan Burak Aydın, “Bu soru biraz teknolojiyi nasıl kullandığınıza bakıyor. İnternet ilk çıktığında da bu tartışmalar vardı. Belirli iş kollarını negatif etkileyebileceği, öğrencileri, çalışanları tembelliğe itebileceği yönünde tartışmalar vardı. Ancak teknolojiyi nasıl kullanıyorsanız öyle karşılık alıyorsunuz. Eğer teknolojiyi bir şeyler yaratmak için, değer katmak için kullanırsanız, yeni şeyler öğrenmek için kullanırsanız insanın sırtından bir yük alıyor. Birçok operasyonel işi kolaylaştırıyor. Generative AI ile bir konuşma hazırlamak 2-3 dakika, 10 dakika sürüyor. Ama eskiden 2-3 saat arama motorlarında verileri yan yana koy, başka veriyi al sentezle… yapay zekânın gelişimi 4 saatlik işi şu anda 10 dakikaya indirebiliyor.
“Yapay Zeka İle Özgün Bir Tasarım Ortaya Çıkarmak Mümkün”
Bilgisayar teknolojilerinin hepsi, siz nasıl programlarsanız, nasıl kodlarsanız öyle gidiyor. Ancak parametreleri çok değiştirebiliyorsunuz. Milyarlarca veri üzerinde oynayan parametrelerle müthiş olasılıklar devreye giriyor ve çok farklı sentezler ortaya çıkıyor. Bugün ChatGPT’nin 1,7 trilyon farklı parametresi var. Bu sayede bir resim, özgün bir müzik veya bir otomobil tasarımını yapay zekâ ile yapabiliyorsunuz. Herhangi bir ürünün tasarımını yapmak ve özgün bir yapı ortaya çıkarmak üretken yapay zekâ ile mümkün. Siz hayallerinizdeki tasarımı yapıp, bunu 3D printerla hayata geçirebileceksiniz. Aşırı heyecanlı bir döneme giriyoruz. Hem bireyler olarak hem de şirketler olarak hayatımızı yaşama şeklimiz ciddi ölçüde değişecek. 25 yıldır machine learning algoritmalarına yatırım yapıyoruz. Alexa’yı çıkarttık, havadan kargo taşımacılığı (Air Prime) çıkarttık. 100 binlerce müşterimiz de AI üzerine servis ve ürün tasarlıyor. Sadece biz değil birçok müşteri de yapay zekaya ulaşabiliyor” dedi.
“Makinelerin Dijital Ayak İzini Verilerle Takip Edebilirsiniz”
Makinelerin, yapay zekânın, teknolojinin gelişiminin verilerin değerini de en üst seviyeye çıkarttığını belirten Aydın, “Artık sadece tüketicilerin bıraktığı veriyi izleyerek onlara doğru pazarlamayı yapmak yetmiyor. Bireylerin ayak izini takip etmek kadar makinelerin ayak izini takip etmek de çok önemli. Bugün bir fabrikanın içerisindeki bir motorun titreşim frekansından ne zaman bozulacağını hassas bir şekilde tahmin edebiliyorsunuz. Örneğin rüzgâr santralleri ile yurtdışından petrol ihraç edip, enerji yaratacağınıza Türkiye’de rüzgar santrallerinin dönmesi ile enerji üretebiliyorsunuz ancak santralin ayakta kalmasını istiyorsanız mutlaka makinelerin, santralin bıraktığı dijital ayak izini takip etmeniz gerekiyor. Çünkü, o rüzgar santrali dönerken içindeki krank milinin ne zaman kırılacağını skada verisini takip ederek titreşiminden öğrenebiliyorsunuz. Veya motorun yağı normalin üzerinde ısınıyorsa bunu datalarla vererek uyarabiliyor. Eğer verileri takip etmezseniz rüzgarın en verimli olduğu zaman da kırılma yaşarsa bir sezonu kaçırmanıza sebep olabilir. Dünyada enerji yüzünden savaşlar çıkarken bizim enerjide üretkenliği kaçırmamamız lazım. Bunu aynı şekilde fabrikaya da uyarlayabiliriz. Hattan geçen bir ürünün kalite kontrolü dahi görüntü işleme sensörleriyle yapılabiliyor. Burada tek yapılması gereken veriyi takip etmek” ifadelerini kullandı.
“Bulut Teknolojileri En Güvenli Teknoloji”
Dünyada özellikle son dönemde veri güvenliği, ulusal güvenlik teknolojik saldırılar ve siber saldırılar oldukça geniş çaplı şekilde arttı. Burada bulut verileri nasıl korunuyor? Bulut teknolojileri için aslında en güvenli teknoloji diyebiliriz. Çünkü güvenlik standartları en yüksek teknolojiler arasında yer alıyor. AWS de çok ciddi yatırım yapan ve dünyanın en güvenli bulut teknolojilerini sunan şirket olarak öne çıkıyor. Burada yüksek güvenlik bariyerleri var ve bunlar sadece bize değil iş ortaklarımıza da ait bariyerler. Çift taraflı bir güvenlik sistemi söz konusu. Dünyanın bütün gelişmiş teknolojilerini, platformun güvenliği 7/24 izlenen bir şekilde bize ait. O yüzden de farklı ülkelerden birçok banka, savunma sanayileri gibi birçok farklı sektör tercih ediyor. Hatta yerli otomobil Togg da bizim müşterilerimiz arasında yer alıyor. Çünkü sizin tek başınıza bir serverın güvenliğini sağlamanız çok meşakkatli ve maliyetli bir iş. 7/24 sürekli olarak en gelişmiş güvenlik bariyerlerinin üst seviyede olması gerekiyor. Bugün hackerlar her gün yeni teknolojilerle çalışıyorlar. Onları da takip etmeniz, en yeni teknolojileri de takip etmeniz gerekiyor.